DİĞER
Geçen ay Georg Büchner Ödülü’nü kazanan E. Sevgi Özdamar’ın cümleleri ile çizgileri arasındaki ortaklıklar: "Endonezya’da inci toplayıcılarının istiridyelere belli yerlerinden dokunduklarında kabukların kendilerinden açıldığını, desenlerinin birçoğunun da açılmaları için doğru yerlerden bakılmayı beklediklerini Sevgi’ye söylediğimde, bir an siyah gözlerinin sigara dumanının ardından parladığını gördüm."
"Emine Semiye ve Fatma Aliye, Mükâfat-ı İlahiye ve Udi romanlarında yazın alanında kendilerine yer açmak ve kadın merkezli bir edebiyat inşa etmek için kendilerinden önceki erkek yazarların kanunlarına karşı çıkarlar."
Galerist'teki Bedbahtlıklar ve Yeni Hazlar sergisi / "Türk Mata Hari" Emine Adalet ve Benli Belkıs / Yahya Kemal'in kaçışı ve dönüşü / Hayatta Kalma Sanatçıları / Armağan Çağlayan
"Baudrillard’ın eskiden aşırı tüketim ve haz toplumunu eleştirmek ve tıkanıklığa işaret etmek için sorduğu bir soru vardı: Orjiden sonra ne yaparsınız? Orjiyi mutlak açılma ve özgürleşmenin metaforu olarak görürsek, bu sergi bu soruyu tersten soruyor gibi: Kapanmadan sonra ne yaparsınız?"
“Şaziye Karlıklı’nın biyografileri içinde geçen şahsiyetler ve olaylar o denli çarpıcı ki, bu kitaplar üzerine çıkan kısa yazılarda ister istemez bu detaylar öne çıkmış, ben daha katmanlı bir okumayı önermek istedim. Ayrıca, kitap tanıtımı sadece tanıtmakla kalmalı ki, gerisini merak edip siz okuyun, dikkatinizi çeken kısımları siz kendiniz seçin, en önemlisi, şu sıkıntılı günlerde, Karlıklı’nın su gibi akıp giden iki kitabı ile tanışın…”
“Öteki” olmaya karşı çıkarken baskın kültürü sorgulayacak mıyız, kendi sesimizi duyurmak için farklı yollar deneyecek miyiz yoksa buna ayak mı uyduracağız?
Emine Yıldırım’ın senaryosunu yazdığı, Ramin Matin’in yönettiği ve sinemamızda benzerine çok rastlanmayan bir kız kardeşlik filmi olan Kusursuzlar, bir gerilim hattı üzerine kuruyor hikâyesini: Koruyucu abla ve korunmaya muhtaç küçük kardeş...
Ayşegül Utku Günaydın, kadınlar tarafından yazılmış birçok romanı yan yana okuyarak kadınların ürettiği edebiyatın ortaklığına dair bütünlüklü bir analiz yapma olanağı sunuyor...
Emine Sevgi Özdamar: Belki de kendimi sahneye koymak istedim. Oynayarak yazmak. Yazarak oynamak. Önündeki kâğıt bir hatırlama mekânı, aynı zamanda da bir sahne...
Lately there has been an increase in the number of scholars and translators of Mawlana Jalaluddin Rumi. Brad Gooch, Jane Ciabattari, Prof. Ahmet T. Karamustafa, Murat Umut İnan, and Emine Tuğcu reflect on the recent international attraction to Rumi
© Tüm hakları saklıdır.